Türkisch » Deutsch

I . gök <-ği> SUBST

gök
Himmel m

gök ada ASTRON

gök ada
gök ada

gök bilimci

gök bilimci

gök bilimi

gök bilimsel

gök cismi

gök fiziği

gök kır

gök kır

gök küresi

gök taşı

gök taşı

Beispielsätze für gök

gök yakut
gök mavisi
gök balina

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch
Struve, kuzey gök yarıküresinde 500 çift yıldız sistemi rasat etti.
tr.wikipedia.org
Bu gökküre, gökyüzü haritası görevi gördüğü gibi gök bilimi hesapları içinde dakik bir araç olarak da kullanılıyordu.
tr.wikipedia.org
Fakat, kasırganın batı ve kuzey bölümlerinde gök gürültülü fırtınalar meydana geldi.
tr.wikipedia.org
Gök mekaniği, gök cisimlerinin hareketlerini inceleyen gökbilim dalıdır.
tr.wikipedia.org
Buna göre Ortaçağ felsefesinde temel alınan gök ile yer ayrılığını reddeder.
tr.wikipedia.org
Bu fenomen bazen gök gürültülü fırtınalar sırasında denizdeki gemilerde ortaya çıktı ve adından da anlaşılacağı gibi parlayan ışık topuyla denizciler tarafından dini bir ululuk olarak kabul edildi.
tr.wikipedia.org
Kutuplaşma derecesinin sıfır olduğu alanlar (gök ışığının kutuplaşmadığı durumlarda) nötr noktalar olarak bilinmektedir.
tr.wikipedia.org
Astrojeoloji ya da gezegen yerbilim gezegenler, doğal uydular, asteroitler, kuyrukluyıldızlar, gök taşı gibi gök cisimlerinin jeolojisine ilişkin bir gezegenbilim disiplinidir.
tr.wikipedia.org
Bu kibir günahı nedeniyle, o sırada şehrin üzerinde fırtına bulutları belirdi ve gerçek bir gök gürültüsü binaları salladı.
tr.wikipedia.org
Hepsinde gök taşlarının oluşturduğu kraterler ve yanardağlar ile yarık vadiler gibi tektonik yüzey şekilleri bulunur.
tr.wikipedia.org

Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?

Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!

Seite auf Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe